Karşılıklı otursak, seninle konuşacaklarım var. Yorgunum bir kez. Başımı omuzlarımda zor taşıyorum.
Her adımda bocaliyorum. Her yaptığımı sorguluyorum. İnan o can havliyle koşturarak iş yaptığımız günleri çok aradım, çok özledim. Emin ol hayatimin en zor yılı oldu bu. Sanki sürekli türbülanstayım. Sanki her an mücadele ediyor ve kaybediyorum.
Amacım şikayet etmek değil. Belki duy sesimi diye bir küçük çığlık olsa...yok o bile değil.(Hala bundan çok daha realistik biriyim. Duymazsın.) Ben de herkes gibiyim.Yillarca beni olduğum gibi anlayacak birini istedim. Önce istedim ki abim olsun. Sonra ömürlük bir arkadaş, erkek. istedim ki ben ilişkilerden geçeyim sırayla, ama "o " kalsın yanımda. Bana hep delirmemenin yolu bu gibi gözüktü ilginçtir.(yine belki de mutlakı aramamın bir örneğidir.) Denedim bunu birkaç kisiyle. Olmadı.
Bu konu da belki biraz ilginçtir: kimlerle denedim ? Kendim kadar yoldan çıkmaya meyilli olanlarla. Herhalde bundandır ki bu denemeler yoldan çıktı. Sen çok somut olarak hatirladığım 2.sin. Ancak kesin daha ufaklı denemelerim olmuştur şimdi unuttuğum.
Bir de üstüne ben her şeye çok holistik baktim. Her şey bir anda özetli sanki. Sanki o an görünen görüp görünebilecek tek şey. Seninle arkadaşlığımız da işte su anda, bu yüzden beni üzüyor.
Ondan otur benimle dalgaları izle. Susalım. Yanında susmaya her şeyden çok ihtiyacim var.